22 Nisan 2013 Pazartesi


 

….)))) AÇ PARANTEZ

 
JÜRİLERİN KOLTUK İŞGALİ

 
Bu hafta açılması gereken parantezlerin haddi hesabı yok.  Sadece   tiyatro ödüllerimiz hakkında olan   yazılar  bile google’lara sığmaz. Doğru değerlendirmeler,  yanlış uygulamalar, yönetmelik zaafları, alelacele  alınan kararlar, kararların arkasında duramayan seçici kurullar filan derken binlerce partantez açmak gerekir.
Tiyatro sanatının kural tanımazlığı  da her parantezi çürütecek ve gelecek yıl  başka parantezler açmak gerekecek mutlaka.  Yine de bir tanesiyle başlayalım bari.

 
….))) DİREKLERARASI

13. Direklerarası Seyirci Ödülleri, bu yıl çok  yerinde kararlar vermiş. Demek ki neymiş, bir ödülün yerine oturması için, yaklaşık  13 sene beklemek gerekirmiş. 234 oyun izlediklerini söyleyerek, değerlendirme kıstasları hakkında ipucu vermişler.  Herşeyin bu kadar şeffaf olduğu bir değerlendirmede,  jürilerin kimliğinin  de  kamuoyuyla tam olarak paylaşılması gerekir. Seyirciyiz deyip, işin içinden sıyrılmak yeterli değil çünkü.  Diğer ödüllerdeki  gibi , bence yılın en önemli oyunlarından biri olan “Adalet Sizsiniz” in görmezden  gelinmemiş olması çok sevindirici.
 Ödüllerin açıklandığı bültende jürinin 2090 koltuk işgal ettiği söylenmiş. Öncelikle, kelime seçimi bana çok ilginç geldi. “İşgal etmek” , bir yeri ele geçirmek, yer kaplamak, işten alıkoymak, oyalamak gibi, karşı tarafın istemi dışındaki zoraki hareketleri tanımlıyor.
Afife, Sadri Alışık, Tiyatro Dergisi, Yeni Tiyatro Dergisi, Eleştirmenler Birliği, İsmet Küntay, Vasfi Rıza, Sanat Kurumu, Direklerarası , Ekin Dostları derken , ona yakın tiyatro ödülümüz var. Bunların seçici kurullarından  her biri, en iyimser durumda 1000 koltuk” işgal” etse, yılda 10.000 koltuk eder. Değerlendirme kıstaslarına 100 tiyatro girse, en iyi ihtimalle her tiyatro yılda 100 koltuğunu ücretsiz "işgal" ettiriyor demektir. Bu da  en azından  3000 TL ciro kaybı demektir ki,  özellikle  küçük salonlarda var olan alternatif tiyatrolar için azımsanmayacak bir bedeldir.

33 kişilik seçici kuruluyla en kurumsal ödüllerin biri olan ve ödül törenine ciddi biçimde ödenek ayıran Afife’nin , tiyatro değerlendirmeleri için  de bir bütçe ayırarak,  Direklerarası tabiriyle jürilerin "işgal" ettikleri koltuklar için bilet satın almasına öncülük etmesi , tiyatro sanatının gelişimine  ciddi bir katkı olur. Kaldı ki,  tiyatro biletine değer biçilmesi de,  bu sanatın pekçok  yara aldığı bir çağda çok önemli bir sorumluluk, hatta görevdir. Bunca emek vererek ortaya konulan oyunlara elini olunu sallayarak girilmemesi, sanata sembolik de olsa bir değer biçilmesinin önünü açar.

 …..))) TURNE MACERAMIZ

Bundan 10 yıl kadar önce,  yaklaşık 80 kişilik bir ekiple bir müzikal turnesinin Anadolu’daki bi durağında , otelde check/out yapıyordum. Sıra, lobide içilen çayları, kahveleri ödemeye geldiğinde, otel sahibi  bana kırgınlığını dillendirdi. Bir gece önce oynanan oyun için 2  koltuk” işgal” etmek istermiş, kendisine  davetiye vermediğimiz için kırılmışmış. Evim kadar tiyatromun da misafirlere açık olmasından mutlu olurum. Ancak bir yandan  80 kişinin içtiği kolaların tek tek hesabını verirken, oyuna 2 bilet alma nezaketini bile göstermeyen otel sahibine  , bizim işimizin de emek yoğun olduğunu anlatmak  zorunda kaldım.
Bir otelde nasıl bedava konaklanamazsa, bir tiyatroya da bedava girilmez, girilmemeli… Bir sergiye girip, nasıl duvardan resim indirme hakkımız yoksa, sinemadaki biletçiye biletimizi kestirmeden nasıl içeri giremezsek, otobüse   Akbil basmadan binemezsek, tiyatroya da aynı disiplin içinde girmeliyiz.  

 Sponsorlu çocuk oyunlarında da tiyatro biletine hiç değilse sembolik bir ücret biçilmeli, bu işin bir değeri olduğu çocukların  bilinçaltına kazınmalı.   Belki o çocuklar büyüdükleri zaman jüri olurlar ve  tiyatronun bedava bir şey  olmadığını da hatırlarlar .