Sayın Müjdat Gezen'in 30000 YTL'lik devlet yardımını iade etmesiyle ilgili olarak Sabah Gazetesinde yayınlanan yorumum, sanırım gazetede yorumuma ayrılan yerin kısıtlı tutulmasındandolayı yanlış anlamalara neden olmuştur.
Müjdat Gezen'in Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncularına verilen ihtar cezasına kızıp, 30 bin YTL devlet yardımını iade etmesine Nedim Saban tepkisi: Geçen yıl da oyun sansürlendi. ...
Müjdat Gezen'in Trabzon Devlet Tiyatrosu oyuncularına verilen ihtar cezasına kızıp, 30 bin YTL devlet yardımını iade etmesine Nedim Saban tepkisi: Geçen yıl da oyun sansürlendi. Niye o zaman aldığı 80 bin YTL'yi iade etmemiş?
(Sabah Gazetesi, 4 Nisan)
1) Sayın Gezen'in, Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda "Düğün Ya da Davul" adlı oyunun sansürlenmesi gerekçesiyle, tiyatrosuna devlet desteği olan 30000 YTL'yi bakanlığa iade etmesini saygıyla karşılamakla birlikte, sözkonusu davranışa şu açıdan karşı çıktım:
Sözkonusu ödenek bakanlığın ulufesi Dağıtılan, halkın vergileriyle toplanan paradır.
Yıllardır devlet yardımı sözüne karşı çıkarak, devlet desteği sözünün altının çizilmesini istememizin nedeni budur.
Kaldı ki, değiştirilen yönetmelikle özel tiyatrolar ve vakıf, dernekler bir tutulmuş, Sayın Gezen'in iade edeceği paranın rüştünü ispatlamamış bir topluluğa ya da salt resmi ideolojinin gündemindeki bir vakfa verilmesiyle ilgili korkumu dile getirdim.
2) "Ben olsaydım 30000 YTL" yi alır, sansürlenen Düğün Ya
da Davul'u sahneye koyardım dedim. Teknik olarak bunun mümkün olmadığını ve yönetmeliğin buna izin vermediğini bildiğim halde, fazladan gelen bir 30000 YTL ile sansürlenen sözcükleri duyarmanın, devlete parayı geri vererek, resmi ideolojinin güçlenmesinden daha faydalı olacağına inanıyorum.
3) Oyunun yazarı ne yazık ki sansürü kabullenmişken, Müjdat Gezen'in bu tavrını tabi ki kahramanca buluyorum. Kaldı ki, konuyla ilgili düşüncelerimi Sabah Gazetesi'nden önce, 2 Nisan'da ntvmsnbc.com internet sitesi başta olmak üzere dile getirdim.
O zaman Zihni Göktay"ın hapishanede çürümesi gerekiyor! Darülbedayi geleneğinde tülüat da vardır. Zihni Göktay ustamız, yıllardır, yine bir ödenekli kurumda Şehir Tiyatroları"ndaki Lüküs Hayat oyununu değiştiriyor. Eklemeler yapıyor. Bu durumda, kendisini hapse atalım! Daha önce Feridun Karakaya vardı. O da bir devlet kurumunda çalışıyordu. İyi ki vefat etti de, ceza almadan kurtuldu!
Sansür sadece doğaçlama yapan oyunculara uygulanmamıştır. Oyun metnindeki "Başbakan Amerikadan korkar" cümlesi de açıkça sansürlenmiştir.
Kaldı ki, doğaçlama yapılmış olsa bile, doğaçlama, Türk ve dünya tiyatrosunun önemli bir geleneğidir. İnternet sitesinde belirttiğm gibi, o zaman Feridun Karakaya'yı mezarından çıkartarak cezalandırmak, her gece Lüküs Hayat'a renk katan Zihni Göktay'a müebbet hapis cezası vermek gerekir!
Ayrıca, "siz devlet memurusunuz, konuşamazsınız" türü bir zihniyetle cezalandırılmak hiçbir sanatçıya yaraşmaz.
4) "Sabah Gazetesi"nde Müjdat Gezen'in geçen yıl 80000 YTL devlet desteği aldığında da oyunlar sansürlenirken, bu yıl 30000 YTL desteği redetmesinin yanlış anlaşılabileceğini belirttim ve kendisinin bu tavrında geç kaldığını, geçen yıl da parayı iade etmesi gerektiğini söyledim. Ancak, Müjdat Gezen, maddiyatçılıkla suçlanacak son kişidir. Okullar, vakıflar, yaşlı oyuncular için yardım evleri açarak, tüm varlığını sanata adamış bir kişiyi maddiyatçılıkla suçlamam sözkonusu değildir. Ayrıca ceza alan kişilerin Müjdat Hoca'nın öğrencileri olduğunu yeni öğrendim ve gecikmiş bu tepkinin duygusal boyutunu şimdi daha iyi kavradım.
Düşünce özgürlüğü için hapis yatmış bir aydının eylem biçimini yanlış bulsam da, eylemine saygısızlık etmem sözkonusu değildir. Düşüncelerimin tamamen tersini savunsa bile, bir yazarın, bir tiyatro adamının, bir gazetecinin kitabına ben de imzamı basarım. Bu nedenle ben de Devlet Güvenlik mahkemesinde, Müjdat Gezen'le aynı sanık banklarında yargılandım.
Sabah Gazetesi'ndeki açıklamamın ardından
a) Müjdat Gezen'in iade ettiği desteğin kısmen bir köy tiyatrosuna verilmesiyle, bu konudaki önyargım kırıldı; bakanlığa teşekkür ediyorum,
b) Gencay Gürün'ün "özel tiyatrolar serbesttir ama devlet tiyatrolarında metne bağlılık esastır" sözünden sonra bakanlık, özel tiyatroların da metinde değişiklik yapmaması gerektiği konusunda fetva yayınladı, bunu tehlikeli buluyorum,
c) Müjdat Gezen'in ödeneği sadece bu yıl değil, bundan sonra tamamen redettiğini, yani gelecek yıl 130000 YTL alsa da kabul etmeyeceğini öğrendim. Keşke oyunlar sansürlenmese, karikatüristler mahkemelerde sürünmese, yeni bir gazeteci çıkıp yeni Sakıncalı Piyadeler yazabilse de, Müjdat Hoca, hakettiğinin fazlasını gönül rahatlığıyla kabul edebilse...
Sonuçta onun, kabul edeceği ödeneklerle aydınlanmaya hizmet edeceği apaçıktır. Ama geri verilen ödenekler, kiraz festivallerine mi, armut şenliklerine mi, derneklerin pilav günlerine mi, karanlık oyunlara mı harcanır, hiç belli olmaz.
Nedim Saban